Herkese selamlar dostlar! Yeni bir bölüme hoş geldiniz. Bugün 15 Haziran 2025.
Kod adı "Baklava" olan Android 16 resmi olarak yayınlandı. Yeni sürüm, bu hafta itibarıyla Pixel telefonlarına gelmeye başlayacak ve önümüzdeki haftalarda diğer telefon üreticilerinin modellerine de dağıtılacak.
Arka planda geliştiricilere yönelik başka API değişiklikleri de bulunuyor. Ancak günün sonunda, bu yeniliklerin son kullanıcı için çok büyük ve devrimsel değişiklikler gibi durmadığı açık. Belki telefonu büyük ekranda bir bilgisayara çevirme modu tam olarak yayınlandığında, Android 16 için "işte bu!" diyebileceğimiz güzel bir değişiklik olur.
Apple'ın yaptığı bir araştırmaya göre, yapay zekalar gerçekten düşünemiyor. Size defalarca söylüyorum ama her söylediğimde birileri "nasıl düşünemiyor, o da insan gibi düşünüyor işte" diye garip argümanlarla yorumlara yazıyor.
Araştırmada Apple, tamamen sıfırdan zor bulmacalar üretmiş ve yapay zekanın bu bulmacaları çözme oranının %0 olduğunu gözlemlemiş. Araştırmacılar, yapay zekalara sınırsız "düşünme tokenı" dahi vermişler. Ancak bulmacalar zorlaştıkça, yapay zekanın daha az düşünme tokenı kullanıp daha hızlı pes ettiği görülmüş. Hatta yapay zekalara bulmacanın çözüm algoritmalarını vermelerine rağmen yine de başarılı olamamışlar.
Bu durum yapay zekanın eğitim verisinde olan desenleri hatırlamak ve takip etmek konusunda usta olduğunu gösteriyor. Ancak iş, eğitim verisinin tamamen dışında olan yeni bir probleme geldiğinde, çözüm algoritmasını verseniz bile düşünüp yeni bir şeyler ortaya çıkaramadığını kanıtlıyor. Bu yüzden OpenAI ilk defa "düşünce" veya "muhakeme kurma" dediğinde, teknoloji raporunda bunun saçma olduğunu söylemiştim. Ama artık bu terimler sektöre böyle oturdu; yerseniz, yapay zekanın "düşünce modu" var.
Bu arada yanlış anlaşılmasın, ben yapay zekaya karşı değilim. Ancak insanların yapay zekayı çok yanlış kavradığını düşünüyorum. Hatta bu hafta yapay zekayı nasıl daha efektif kullanabileceğinize dair bir video da çekmiştik. Test edilen modeller arasında Claude Thinking, DeepSeek R1 ve o3-mini'nin bulunduğunu da ekleyelim.
Barbie bebeklere ChatGPT entegrasyonu gelecek.
Evet, oyuncak mağazalarında satılan Barbie bebekler artık çocuklarınızla konuşabilecekmiş. Çocukken böyle sevdiğim bir karakterle konuşabilseydim, herhalde havalara uçardım. Kulağa güzel gelse de, umarım bu durum pratikte çocuklar için kötü bir şeye dönüşmez.
Bir güvenlik araştırmacısı, Google hesaplarına kayıtlı olan telefon numaralarının dakikalar içerisinde keşfedilmesini sağlayan bir açık buldu.
Google'a "şifremi unuttum" dediğinizde, sistem sizden kurtarma yöntemi olarak bir telefon numarası veya e-posta adresi girmenizi istiyor. Araştırmacı, bu alanda bildiğimiz kaba kuvvet (brute-force) saldırısı yaparak, yani olası bütün numara kombinasyonlarını hızlı bir şekilde deneyerek, bir Google hesabına ait kayıtlı bir numara varsa dakikalar içerisinde bulabildiğini keşfetti.
Örneğin ABD'li bir kullanıcının numarasını bulmak yaklaşık 20 dakika sürerken, bir Hollanda numarasını bulmak 15 saniye, bir Singapur numarasını bulmak ise sadece 5 saniye sürüyordu. Daha da kötüsü, saldırgan bu yöntemle telefon numarasını öğrendikten sonra, farklı süreçleri kullanarak kişinin adını ve soyadını da keşfedebiliyordu.
İşin en endişe verici yanı, sizin bir Google kullanıcısı olarak bu duruma karşı yapabileceğiniz hiçbir şeyin olmamasıydı. Adınız ve telefon numaranız, herhangi bir kötü niyetli kişi tarafından dakikalar içerisinde keşfedilebiliyordu. Neyse ki, bu güvenlik açığı artık kapatıldı. Açığı keşfeden ve sorumlu bir şekilde Google'a bildiren araştırmacı ise 5000 dolarlık bir ödül ile ödüllendirildi.
Linux Vakfı, popüler içerik yönetim sistemi WordPress için yeni bir paket yöneticisi çıkartıyor.
Peki neden? Bildiğiniz üzere WordPress, tamamen açık kaynak bir yazılım. Ancak yönetilen WordPress hosting hizmeti sunan WP Engine adında popüler bir site var.
WordPress'in CEO'su, adında "WordPress" geçtiği için WP Engine'in kendilerine para ödemesi gerektiğini söyledi. WP Engine, bu talebi reddedince de WordPress CEO'sunun, WordPress güncellemelerini ve eklentilerini WP Engine kullanıcıları için kısıtladı.
İşte Linux Vakfı da bu anlaşmazlığa bir çözüm olarak araya girerek, herhangi bir kâr amacı güden şirkete bağlı olmayan yeni bir paket yöneticisi çıkartmış. Bu sayede WordPress kullanıcıları hangi hosting sağlayıcısını kullanıyor olurlarsa olsunlar paketlerini (güncellemeler, eklentiler, temalar) rahatça ve engelsiz bir şekilde indirebilecekler.
Popüler Linux dağıtımı Ubuntu, 25.10 sürümüyle birlikte Xorg desteğini sonlandıracağını duyurdu.
Linux dünyasına yabancı olanlar için kısa bir açıklama yapalım: Xorg, Linux'ta kullanılan eski görüntü sunucu protokolünün adıdır. Yıllardır var olduğu için, zamanla bir çok güvenlik problemi doğuruyordu ve üzerine yeni özellikler eklemek de giderek zorlaşıyordu. Wayland ise Xorg'un yerini alması hedeflenen çok daha modern bir protokoldür. Son 1-2 yıldır Linux dağıtımlarında oldukça güzel ve işlevsel bir şekilde çalışıyor.
Ubuntu da artık "herkes Wayland'e geçsin, biz Xorg'u bırakıyoruz" demiş oldu. Bence bu oldukça güzel ve yerinde bir hamle. Normal kullanıcıların günümüzde Wayland'e geçmemek için pek de geçerli bir nedeni kalmadı.
Nintendo Switch 2, piyasaya çıkar çıkmaz 24 saat içerisinde 3 milyon adet satarak tarihin en hızlı satan konsolu oldu.
Nintendo, bildiğiniz üzere 8 yıl sonra ilk defa yeni bir oyun konsolu yayınladı. Bir önceki konsolları olan Nintendo Switch'in ise toplamda 152 milyon adet sattığını hatırlatalım.
Yeni Switch'in en güzel yanlarından biri, eski Switch oyunlarını da oynayabilmeniz. Hatta bu eski oyunları yeni ve daha güçlü donanımda olduğu için daha akıcı bir şekilde bile oynayabiliyorsunuz.
Bu gidişle, Switch 2'nin 2 ay içerisinde tüm zamanların en fazla satan oyun konsolu rekorunu da kırıp kırmayacağını zaman gösterecek.
Microsoft, Windows işletim sistemiyle çalışacak olan yeni Xbox el konsolunu duyurdu: ROG Xbox Ally. Bu yeni cihazın donanımını Asus üretecek, yazılım tarafı ise Windows ile yüklü gelecek.
Konsolun iki farklı modeli olacak: Xbox Ally ve Xbox Ally X. Tahmin edebileceğiniz üzere "X" modeli, daha güçlü olan versiyon.
Cihazda sadece Xbox uygulamasından değil, diğer oyun mağazalarındaki (Steam, Epic Games vb.) oyunları da oynayabileceksiniz. Cihazların fiyatları ise henüz duyurulmadı.
İnsanların aklına takılan en büyük soru ise, cihazın arkasında Windows çalışıyorsa, bunun sadece bir "skin" (görsel arayüz) yüklenmiş standart bir Windows mu, yoksa gerçekten optimize edilmiş bir sürüm mü olduğu yönünde.
Çünkü geçtiğimiz haftalarda farklı testlere baktığımızda, birçok el cihazında SteamOS'in, Windows versiyonundan kat be kat daha iyi çalıştığını görmüştük. Bunun nedeni ise Windows'un gereksiz servis ve uygulamalarının olması ve arka planda çok fazla batarya tüketmesi.
Microsoft'a göre bu sadece bir "skin" değil; işletim sisteminin arka planında birçok özel ayar yapmışlar. Ancak bağımsız test sonuçlarını görene kadar bu konuda heyecanlanmaya pek de gerek yok.
Avustralya hükümeti, Apple'ın iOS ekosisteminde dışarıdan uygulama yüklemeye (sideloading) izin vermesini zorunlu kılmayı düşünüyor. Yalnız Apple, bu duruma karşı Avustralya'yı uyardı.
Apple'ın yetkilileri, özetle "abi ne olur iki defa düşünün, bize bu kapıyı açtırtmayın. Eğer açarsak, kullanıcılar dolandırılıyor, hackleniyor, bir sürü problem yaşıyorlar. Ne olursunuz, bu yasaya izin vermeyin" diyor.
Apple'ın kullanıcılarını bu kadar çok seviyor ve düşünüyor olması ne kadar güzel bir şey. Apple CEO'sunu her gördüğümde kalbim eriyor resmen. İyi ki varsın Apple! İnşallah öyle bir yasa çıkar ki, senin izin verdiğin uygulamalar dışında hiç ama hiçbir uygulamayı kimse ömrü billah yükleyemez. Ben şahsen Apple'dan razıyım(!)
Bu hafta Apple Dünya Çapında Geliştiriciler Konferansı'nı (WWDC) gerçekleştirdi ve yeni duyurular, özellikler duyurdu. Gelin bunlara bakalım.
İlk olarak, geçen haftadan hatırlamayanlar için kısa bir hatırlatma yapalım: Artık bütün Apple işletim sistemi sürümleri, yılı takip edecek. Yani, iOS, macOS, watchOS gibi tüm platformların yeni sürüm numarası artık 26 oldu.
Apple'ın masaüstü işletim sistemi macOS'in yeni sürümü macOS 26, kod adı "Tahoe" olarak duyuruldu.
Yeni sürümle birlikte macOS, "Liquid Glass" (Sıvı Cam) adını verdiği yeni bir şeffaf tasarıma geçecek. Paylaşılan ekran görüntülerine dikkatli bakacak olursanız, sistem genelinde pencerelerde ve menülerde belirgin bir şeffaflık hakim. Artık bu yeni tasarım kimin hoşuna gider, kimin gitmez bilemiyorum. Umarım en azından bu şeffaflık efektini kapatmak için bir seçenek sunmuşlardır.
Tasarım değişikliği dışında macOS 26 için çok da gözüme çarpan büyük bir değişiklik göremedim. Kısayol (Shortcuts) otomasyonlarını belirli saatlerde otomatik olarak tetikleme gibi bir özellik gelecekmiş. Bunun dışında, oyun geliştiricileri için Metal 4 adında yeni nesil bir grafik API'ı yayınlayacaklarını duyurdular. Bu yeni API sayesinde, oyunlarda DLSS veya Frame Generation gibi kare üretme (frame generation) teknolojilerinin kullanılabileceği belirtiliyor. macOS 26, bu yaz halka açık beta olarak yayınlanacak ve herkese açık nihai sürümün ise sonbaharda gelmesi bekleniyor.
Önemli bir not: macOS 26, artık sadece dört farklı Intel işlemcili Mac modelinde çalışacak. Eğer 2019 ile 2020 model yılları arasındaki bu belirli Mac'lerden birine sahipseniz, yeni sürümü kullanabileceksiniz. Anlaşılan o ki, Apple artık yavaş yavaş tüm Intel işlemcili Mac'ler için yazılım desteğini sonlandırma yolunda ilerliyor.
iOS 26'daki öne çıkan değişikliklere bakacak olursak;
Google, Pixel telefonlar için custom rom (özel yazılım) geliştirmeyi zorlaştırıyor.
Şirket, Pixel cihazların "device tree" (cihaz ağacı) ve derlenmiş sürücülerini, Android 16 sürümüyle birlikte artık yayınlamaktan vazgeçtiğini duyurdu. Bildiğiniz üzere, Pixel telefonlar için GrapheneOS gibi gizlilik ve güvenlik odaklı şahane custom rom'lar mevcut. Bunun en büyük nedeni ise Google'ın bugüne kadar Pixel telefonlarda donanım ve sürücü kaynak kodları konusunda hep daha açık ve destekleyici bir tavır sergilemesiydi.
Artık bu açık ve destekleyici tutum değişecek gibi gözüküyor. Bakalım bu karar, uzun vadede GrapheneOS gibi önemli projeleri ve genel olarak Pixel telefonlar için geliştirilen custom rom ekosistemini nasıl etkileyecek?.
Google, "Instant Apps" (Anında Uygulamalar) özelliğini sonlandırıyor.
Bu özellik, geliştiricilerin ana uygulamalarından daha küçük boyutlu bir "demo" uygulaması oluşturarak kullanıcıların tek bir tıkla bu demoyu indirip denemesine izin veriyordu. Bu sayede kullanıcı ana uygulamanın tamamını indirip indirmemeye daha kolay karar verebiliyordu.
Yılların Android kullanıcısı olmama rağmen, ilk defa bu özelliği tam da sonlandırılırken duydum. Aslında ilginç bir özellikmiş ama neden bittiği ve yaygınlaşmadığı zaten ortada. Bir kullanıcı demo sürümünü indirene kadar zaten normal versiyonu da indirebilir. Ayrıca bu özellik geliştiriciler için de ekstra bir külfetti; çünkü ana uygulamanın yanı sıra bir de demo uygulaması oluşturup onun bakımını yapmanız gerekiyordu.
Google, arama sonuçlarınızdan otomatik olarak podcast üreten bir yapay zeka sistemini test etmeye başladı.
Google'ın notlarınızı ve dokümanlarınızı analiz edip onlardan çeşitli çıktılar üreten yapay zeka aracı NotebookLM'i biliyorsunuzdur; işte bu aracın bir benzeri şimdi de arama sonuçlarına gelecek.
Yaptığınız bir aramanın sonuçlarını yapay zeka sizin için bir podcast formatında sesli olarak özetleyecek. Bir arama sonucunu metin olarak okumak yerine podcast olarak dinlemek, bana nedense ilk başta pek mantıklı gelmedi. Ama tabii bu özelliği henüz kullanmadım; belki kullanırsam fikirlerim değişebilir.
Bültenimizin bu haftaki sponsoru, bütün fotoğraflarınızı uçtan uca şifreleyerek güvenle saklayan Ente Fotoğraflar. Bu da fotoğraflarınızı sizden başka hiç kimsenin, Ente çalışanları dahil, göremediği anlamına geliyor!
Şimdi diyeceksiniz ki, "abi daha fazla güvenlik olsun diye modern özelliklerden vazgeçemem.". Ente ile vazgeçmenize kesinlikle gerek yok. Çünkü Ente Fotoğraflar'da Hatıralar, makine öğrenimi ile yüz tanıma, Magic Search (Sihirli Arama) ve kolay paylaşım gibi birçok gelişmiş özellik de mevcut.
Mesela, "1 yıl önce bugün Ahmet'le" gibi bir hatırayı otomatik olarak görebiliyorsunuz. Yapay zeka, arkadaşlarınızın ve sevdiklerinizin yüzünü tanıyabiliyor. Ve en önemlisi, bu yüz tanıma gibi yapay zeka modelleri, verilerinizi sunuculara göndermeden, tamamen yerel olarak sizin cihazınızda çalışıyor.
Aynı zamanda Ente, tamamen açık kaynak kodlu bir uygulama ve bütün fotoğraflarınızın yedeklerini, veri kaybını önlemek için 3 farklı sunucuda yedekli olarak saklıyor.
Hemen bağlantıya tıklayarak Ente Fotoğrafları, 10 GB ücretsiz depolama alanı ile deneyebilirsiniz. Kendi hayatımda da Ente'yi severek kullanıyorum. Bu bültene sponsor oldukları için Ente'ye teşekkür ediyoruz.
Bu hafta yapay zekayı nasıl daha iyi kullanabileceğinizi anlatıyorum.
Bu haftaki bültenin de sonuna geldik, haftaya görüşmek üzere!